top of page
Yazarın fotoğrafıGizem Tas Canaple

Nida: Tam Zamanlı Bir Freelancer

Nida ile ben birebir 2021 yılından beri çalışıyorum. O yüzden tabii ki ilk röportajımı onunla yaptım 🧡



Kısaca kendinden bahseder misin?


Tabii, ismim Nida, 26 yaşındayım. Lisans eğitimimi Ege Üniversitesi-Gazetecilik Bölümünde birincilikle tamamladım. Ardından bir süre remote olarak Sosyal Medya Yöneticiliği yaptım ve şu anda da remote şekilde İçerik Yöneticisi ve Editör olarak çalışıyorum.


Küçüklüğümden beri metinleri kontrol etmeye ve düzenlemeyi sevdiğim için bu işi keyif alarak yapıyorum.


Uzaktan çalıştığım için iş dışında epey vaktim kalıyor. Kalan zamanımı kendime vakit ayırarak, mesleğimle ilgili online eğitimler alarak ve bol bol yürüyüş yaparak değerlendiriyorum.


1. Uzaktan çalışma modelini tercih etme sebeplerin neler?


Küçük bir yerde yaşamaya devam edip aynı zamanda bambaşka şehir hatta ülkelerdeki ajanslarda çalışma imkanı ilk tercih sebebim diyebilirim.


Aslında ilk başta “şöyle özellikleri var, o yüzden ben uzaktan çalışmalıyım” diyerek aldığım bir karar değildi. Uzaktan çalışmanın artılarını pek düşünmemiştim. Ama mezun olduktan sonra kendi alanımda çalışmak istedim. Ancak küçük bir Ege kasabasında yaşadığım için bana yakın yerlerde bu sektörde herhangi bir iş bulmam mümkün değildi.


O yüzden uzaktan çalışma imkanı sunan ilanlara bakıyordum. Çünkü farklı bir şehre taşınmak istememiştim. İlk sebebi bu olsa da daha sonra bu modelin bana ne kadar uygun olduğunu fark ettim çünkü bana

  • Dileğimde saatte işe başlama ve bitirme,

  • Kendi isteğime göre iş planı oluşturma,

  • İşe gitmek için yolda vakit kaybetmeme,

  • Gün içerisinde kendime vakit ayırma,

  • Çalışırken seyahat etme,

  • Ve kıyafet, yemek, yol gibi pek çok masrafdan kaçınma imkanı sunuyor.


2. Uzaktan çalışırken en çok keyif aldığın ve zorlandığın yönler neler?

En çok keyif aldığım yönü kesinlikle gün içerisinde özgür olmak. Kendi disiplininize güvendiğiniz ve görevlerinizi aksatmadığınız sürece kesinlikle çok keyifli.


Çok sıkıldığımda ya da mesela hava çok güzelse o an işi bırakıp yürüyüşe çıkabiliyorum. Aynı şekilde gün içerisinde halletmem gereken kısa süreli bir işim varsa kimseden izin almadan yapıp daha sonra işime devam ediyorum. Verimli çalışmadığımı fark edersem ve yetişmesi gereken bir işim yoksa çalışmayı bir süreliğine bırakıyorum çünkü -çoğu zaman patronlar tersini düşünse de- o durumda çalışmanın kimseye bir faydası olmuyor. :)


Bu benim için kesinlikle verimimi artıran, kendimi rahat hissettiğim ve çok keyifli bir yönü.


En zorlandığım yönü ise sürekli aynı mekanda çalışmak diyebilirim. Çünkü bazen sıkıcı olabiliyor. Küçük bir yerde yaşadığım için dışarıda çalışabileceğim pek fazla yer yok. O nedenle evde çalışmayı tercih ediyorum. Ancak ara sıra ev dışında bir yerde çalışıyor olsaydım bu sorun olmazdı diye düşünüyorum.


3. İletişimde uzaktan çalışmanın getirdiği zorluklarla nasıl başa çıkıyorsun?

Kesinlikle mesajlarımda, maillerimde, revizyon için ilettiğim yorumlarda kısacası ekip arkadaşlarımla/müşterilerle iletişime geçtiğim her alanda söylemek istediğimi ya da sorumu açık açık, çok net bir şekilde iletmeye çalışıyorum.


Durumu doğru anladığımdan emin olmak için karşı tarafa sorular sormaktan çekinmiyorum. Ayrıca kafa karışıklığı yaşanmaması için uzun uzun açıkladığım hatta Paint üzerinde çizim yaparak sorumu anlattığım durumlar oluyor. :)


Kariyerimin ilk başlarında biraz daha sert bir dil kullandığımı da söylemem gerek. Ancak bunu da zamanla değiştirdim. Çünkü niyetimiz öyle olmasa da tek iletişim aracımız mailler/mesajlar olduğunda sert ve soğuk bir dil biraz can sıkıcı olabiliyor.


4. Uzaktan çalışma ortamını düzenlerken nelere dikkat ediyorsun ve en verimli olduğun ortam nasıl bir ortam?


Çalıştığım ortamın dağınık olmamasına ve otururken rahat hissetmeye dikkat ediyorum. İlk başlarda dışarıdan, evdeki aile bireylerinden gelen seslere karşı daha hassastım ve rahatsız oluyordum ama bu durum zamanla değişti.


Şu an alıştığım için çalışırken sesten pek fazla etkilenmiyorum. Onun yerine görsel bir gürültü olmaması benim için daha önemli. Sanırım o yüzden çalışma masam duvara dayalı ve çalışırken bilgisayar ekranı hariç çoğu zaman dümdüz beyaz bir duvara bakıyorum. :)


5. Ekip içinde bağlantıyı güçlendirmek için hangi iletişim araçlarını tercih ediyorsun?


Şu anda Slack bir numaralı iletişim aracımız. Yine uzaktan çalıştığım farklı bir işte WhatsApp ana iletişim aracımızdı ancak işle ilgili görüşmeleri WhatsApp dışında farklı bir uygulamada yapmak büyük bir karışıklığı önlüyor.


Tabii Slack dışında gerektiğinde LinkedIn, WhatsApp gibi mecralardan iletişim kurduğumuz zamanlar da oluyor.


Ekip içinde bir toplantı yapmamız gerektiğinde ise çoğu zaman Google Meet’i tercih ediyoruz.


6. Uzaktan çalışırken zaman yönetimi konusunda hangi stratejileri kullanıyorsun?


Bence işe başlamadan önce planlamak, zamanınızı yönetirken çok yardımcı oluyor. O nedenle işe başlar ken ilk olarak o gün hangi işleri tamamlayacağımı, bir önceki günden kalan işleri vb gözden geçiriyorum ve önceliklerine göre planlayıp o şekilde başlıyorum.


Onun dışında sıkıldığım, verimli olmadığımı hissettiğimde ara vermek, verimsiz bir şekilde bilgisayar başında oturup vakit kaybetmemi önlüyor.


Ayrıca hiçbir zaman ara vermeden uzun saatler çalışmıyorum. Kısa süreli de olsa molalar vererek zamanımı bölüyorum.


O nedenle çok sert sınırlamalar koymamak ama aynı zamanda disiplinli davranmak zamanımı verimli şekilde yönetmek için önemli olduğunu düşünüyorum.


7. Ekip içindeki iş birliğini nasıl güçlendiriyorsun ve takımınla nasıl iletişim kuruyorsun?


Bahsettiğim gibi Slack üzerinden iletişime geçiyoruz ancak elbette çalışırken bir doküman üzerinde yorumlaşmak/önerileri iletmek/revizyon vermek en çok iletişime geçtiğimiz yol aslında.


O nedenle örneğin bir metin için revizyon istiyorsam öncelikle ne beklediğimi ve çalışmanın bu halininin neden yeterli olmadığını açıklıyorum. Onun dışında ekip arkadaşlarıma danışıyorum ve fikirlerini soruyorum. Yorumlarım çoğu zaman şöyle görünüyor:


“Böyle bir değişiklik yaptım, daha iyi oldu diye düşünüyorum. Bunun üzerine konuşabiliriz.”

“Sanki böyle daha güzel oldu, bu şekilde yapalım mı bilemedim, ne dersin?”

“XXX nedenden dolayı bu kısmı çıkarsak daha iyi olur bence.”


Bence bu sayede herkes fikrini belirtmiş oluyor, konu üzerine tartışıyoruz ve hemfikir olduğumuzda ortaya güzel bir iş çıkıyor.


8. Uzaktan çalışmanın sizin için getirdiği özgürlük ve sorumluluk dengesini nasıl koruyorsun?


Bu konuda çok fazla zorluk yaşamadım. Çünkü sanırım her zaman sorumluluk bilinci olan disiplinli biriydim. Ancak bende ters bir durum oldu: İlk başlarda mesai saatlerimi tam oturtamamıştım ve haftasonları ya da gün içerisinde geç saate kadar çalışıyordum, çünkü işimi seviyorum.


Ancak bunun sağlıklı ve sürdürülebilir olmadığını ve uzaktan çalışmanın verdiği özgürlüğü kullanmam gerektiğini öğrendim. O nedenle

  • Disiplinimi doğru yönlendirmek için kendime mesai saatleri belirledim.

  • Özgürlükten faydalanmak için gün içerisinde verdiğim molaları artırdım.

  • Farklı şehirlere gittim ama çalışmalarıma devam ettim.


Burada kilit nokta işinizi gerçekten gerektiği gibi yaptığınızdan emin olmak bence. Bu sayede sorumluluklarınızı yerine getirdiğiniz için özgürlüğün tadını çıkarıyorsunuz ve aklınıza takılan bir iş olmuyor.


Elbette aynı zamanda işvereninizin de size güvenip kendi çalışma düzeninizi oluşturmanıza olanak sağlaması gerekiyor.


Bu sayede bende doğal akışında bir özgürlük-sorumluluk dengesi oluştu.


9. Gelecekteki uzaktan çalışma trendleri hakkında düşüncelerin nelerdir ve bu değişimlere nasıl ayak uyduruyorsun?


Bir dönem işverenlerin uzaktan çalışan çalışanlarını iş saatleri içerisinde kameradan izlediği gibi korkunç şeyler duymuştuk. Bence hala uzaktan çalışmada gitmemiz gereken uzun bir yol var. Ancak bu modelin giderek geliştiğini, daha iyi hale geldiğini düşünüyorum.


Büyük şehirlerdeki hayatın giderek daha pahalı olması, insanların kalabalıktan bunalıp kırsal alana göç etmesi, yurt dışındaki şirketlerle uzaktan çalışıp dolarla para kazanma imkanı, dünyanın her yerinden farklı yeteneklerle çalışmak ve dijital göçebelik yükselişte.


Bunların hepsi uzaktan çalışmanın hitap ettiği insan ve şirket sayısının giderek artacağını gösteriyor.


Ancak bu konudaki istatistiklerde uzaktan çalışanların sosyalleşme gibi bazı konulardan şikayetçi olduklarını duymuştum. Açıkçası ben de bazen “Acaba ofiste çalışsam daha farklı bir network geliştirir miyim?” diye düşünüyordum.


O nedenle bence gelecekte uzaktan çalışmanın bu sosyal yönünü iyileştirmeye yönelik trendler görebiliriz. Örneğin işbirliği için yeni araçlar, yazılımlar, sanal etkinlikler -bu konuda metaverse etkili olabilir- ve daha fazla esneklik.


Özellikle ilk defa uzaktan çalışacak kişiler ya da zaman zaman sıkılan çalışanlar için hibrit çalışma ya da ortak ofisleri kullanma esnekliği daha fazla gündemde olabilir.


En verimli çalıştığımız halimiz kendimize özgü. O nedenle ben de yeni trendlere, değişimlere ayak uydururken kendimi gözlemliyorum ve ona göre hareket ediyorum.


Örneğin bir dönem haftada dört gün çalışmayı denedim. Çünkü böyle bir özgürlüğüm vardı ve herkes bu imkana imrenerek bakıyordu. Ancak ben 2-3 hafta dayanabildim. :) Çünkü bence aynı iş yükünü daha kısa sürede yapmaya çalışıyordum. Oysa o dönem işleri zamana yayarak daha yavaş şekilde tamamlamayı tercih ediyordum.


O nedenle trendlere uyum sağlarken gözlemlemek, denemek, eksiğin ne olduğunu iyi analiz etmek gerekir.


Tüm yanıtların için çok teşekkürler! Seninle çalışmak kadar bu röportajı yapmak da harika 😌



Comments


bottom of page