Çoğu insan evden çalışmanın kolay olduğunu düşünür. Evet, ofis çalışmasıyla kıyaslanamaz bile. Fakat uzaktan çalışma tarafında her şey kusursuz mu? Hayır, rahatlık gibi görünen birçok durum üretkenliğin esas düşmanı olabiliyor. Evden çalışanlar beni çoktan anladı bile!
Bu yazıda, üretkenliğini baltalayan dikkat dağıtıcıları kontrol altına almayı öğreneceksin. Gel birlikte inceleyelim!
Küçük işleri ortadan kaldır
Küçük işler bir araya geldiğinde zihnine adeta bir dağ gibi çakılır. Bu da dikkatini dağıtıp işe odaklanmanı engeller.
İşte bu noktada, küçük işleri tamamlamak için eğlenceli bir 'mini-challenge' yaratmak işini kolaylaştıracak.
Öncelikle, yapılması 2 dakikadan kısa sürecek tüm işleri zihninde bir liste halinde topla:
Bulaşıkları makineye yerleştirmek,
Çamaşırları ayırmak,
Bulaşık makinesini açmak,
Bir e-posta yanıtlamak gibi...
10 küçük iş buldun mu? Tebrikler! Sadece 20 dakikanı ayırarak bunların hepsini tamamlayabilirsin. Bunu yaptığında, zihnini 10 yükten kurtarmış olacaksın.
Buna ilişkin benim de uyguladığım bir sabah ritüeli oluşturman için fikir vereyim:
Sabah uyanınca telefonuna bakmadan önce 2 dakikalık işleri tamamlamak için challenge yap. Böylece dopamin seviyeni dengede tutarak daha temiz ve odaklanmış bir zihinle işe başlayacaksın. Yani bir taşla iki kuş.
Ayrıca bu tarz pratik yöntemler işine yarıyorsa “Dikkat Toplama Teknikleri” yazımızda daha fazlasını bulabilirsin.
Güne planlayarak başla
Plansız olmak, verimliliğinin esas düşmanı. Sabah uyandığında yapılacaklar listen yoksa, günün kontrolünü kaybedebilirsin.
Hatta çalışmalar gösteriyor ki, planlı olmak görevleri daha kolay tamamlamamızı sağlıyor.
Şunu net şekilde söyleyebilirim, planlı olmak için karmaşık sistemlere gerek yok. Basit bir görev listesi bile işe yarayabilir.
Bunu söylememin sebebi ise çoğu insan planlı olmanın karmaşık olduğunu düşünmesi. Haklılar da, çünkü böyle öğrendiler.
Oysa ki sosyal medyada gördüğümüz karmaşık takvimlere sahip insanlar aslında planlarına o kadar bağlı değiller. Yani, artık ultra karmaşık notlara sahip olmadığın için yetersiz hissetmeyi bırak.
Kısaca, işe yaramayan karmaşık bir sistem yerine işe yarayan basit bir sistemi tercih et.
Kağıt veya dijital not uygulamaları, seçim tamamen sana kalmış:
Notion,
Google Calendar,
Google Keep,
Microsoft To Do,
Apple Notlar gibi basit veya profesyonel birçok seçenek mevcut.
Önemli olan, senin için en uygun sistemi bulmak ve buna sadık kalmak. Böylece hem daha düzenli hem de daha prodüktif hale gelebilirsin.
Telefon bildirimlerini kapat/unut
Evden çalışırken telefon bildirimlerine bakmadan dayanmak çok zor. Telefona bir defa baktığında, yeniden işe odaklanman dakikalarını alacak.
Bu maddeye ne kadar önem vermen gerektiğini anlaman için bir çalışmadan bahsedeyim:
Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, dikkati dağılan bir kişinin işe yeniden odaklanmasının 23 dakika 15 saniye sürdüğünü gösteriyor.
Kaybetme riski alınmayacak bir süre! Bu yüzden okumaya devam et.
Bunu önlemek için yapman gerekenler basit:
Alarmları sustur.
Uygulama bildirimlerini kapat.
“Odak Mod” aktif et.
Uygulama bildirimleri en dikkat dağıtıcı unsurların başında. Özellikle alışveriş ve market uygulamalarından gelen teklif bildirimleri spam boyutuna ulaşabiliyor.
Bunlara maruz kalmak zorunda olmamak iç rahatlatıcı. Bu yüzden hemen telefonun ayarlar bölümünden “Bildirimler” sayfasına gir ve tüm gereksiz bildirimleri sınırla.
Odak mod gerçekten iyi ki var. Sana tavsiyem:
iPhone kullanıyorsan “Odak” ayarlarına git. (Diğer cihazlar için ayarları kurcala)
İş için yeni bir mod oluştur.
Sonra “iş” odağı açıkken izin verdiğin uygulamaları seç.
Örneğin “Slack, Telegram, WhatsApp” senin için çalışırken hangi bildirimler önemliyse.
Yeterince uyuduğuna emin ol
Uykusuz başladığın gün, gözün daima uyuyacak bir yerler arayacak. Bunu arada yapmak kaçınılmaz ama sürekliliği olmaması gereken bir durum.
Uykulu olduğunda hem verimsiz oluyorsun hem uyku isteğin dikkatini sık sık dağıtıyor. Ayrıca sevdiğin bir iş olsa bile uykuluyken çalışmanın ne kadar berbat bir his olduğunu bilirsin.
Yeterince uyumanın yollarından biri, gece iş bırakmamak. Özellikle freelance çalışıyorsan bunu alışkanlık haline getirmen çok olası.
Bu kısır döngü devamlı dikkat dağınıklığı yaşamana neden olur. Bu yüzden işlerine öncelik ver ve akşamı kendine ayır.
İşlerini ertelemekten gece çalışmak zorunda kalıyorsan bir sonraki maddede minik ama etkili bir çözüm yolu göstereceğim.
Ye o kurabağayı!
Sana Mark Twain’in önerdiği bir zaman yönetimi tekniğini anlatayım. Zorlu görevleri önceliklendirme ile ilgili.
Sabah yapacağın ilk büyük iş kurbağayı yemek olmalı. Kurbağayı ne kadar erken yersen o kadar iyi. Bunu denize alışmaya çalışmak yerine cullop diye dalmak gibi düşünebilirsin.
Kurbağayı yemek için geceyi beklersen hiçbir şey değişmeyecek. Gün boyu aklın, yemen gereken o kurbağaya gidip duracak. Dikkatin dağılmasın da ne yapsın? O yüzden ye o kurbağayı!
Bir de unutmadan, “Zamanı Değil Enerjini Yönet” yazımızda uzaktan çalışanlar için başka öneriler de sunduk.
Çalışma alanını optimize et
Rahat bir çalışma ortamı, dikkatini toparlaman için oldukça önemli.
Çalışırken dikkatin dağılmasın istiyorsan rahat bir masa ve sandalyen olmalı. Sırt ve boyun ağrıların için bu iyiliği kendine yap. Konforlu bir çalışma alanında daha üretken hissedeceksin.
Ergonomik bir masa ve sandalyen varsa şimdi onları kendine göre kişiselleştir. Yüksekliklerini, yastıklarını ve masanın üzerindeki eşyaları.
Masanda telefona yer verme, gözünün kaydığı veya elinin gideceği eşyalar bulundurma. Orası senin sadece çalışma moduna geçtiğin odaklanma alanın olsun.
Gürültüyü uzak tut
Evden çalışırken gürültü sorunu yaşamayan kişi sayısı çok azdır. Dışarıdan gelen gürültü, çamaşır makinesinin sesi veya ev sakinlerinden biri, ister istemez gürültü çıkarabilir.
Burada yapabileceğin şeyler kısıtlı. Fakat en azından kapını kapalı tut, yaz ayları için kliman varsa pencereni kapat ve molalarda aç.
Ayrıca arka plandaki gürültüyü daha az duymak için kısık sesle beyaz gürültü veya klasik müzik açabilirsin.
Bazı insanların müzikle çalışırken odak seviyelerinin arttığı bir gerçek. Bazılarında ise durum tam tersi şekilde işliyor. Müzikle odaklanabiliyorsan avantajlı bir azınlık içindesin.
Mola ver
Yanlış anlaşılmaya çok müsait bir konu. Mola ver ama nasıl ver?
Pomodoro zaman yönetimi tekniği işe yarar. Fakat özelleştirmen gerekir. 25 dakika çalışma 5 dakika mola yerine 45 dakika çalışma 15 dakika mola da yapabilirsin. Süreler sadece örnek, molaya ihtiyaç duyduğun zamanı bulmalısın.
Özellikle yoğun bir erteleme alışkanlığına sahipsen ve odak süren saniyelerle yarışıyorsa, 25 dk çalışma - 5 dk mola sisteminden şaşma. Bu süre zaten odak süresi çok düşük olanlara uygun. Dilersen sonraki zamanlarda çalışma süresini artırabilirsin.
Aksi olduğunda molaların sonu yok:
“Dur bi kahve içip uyanayım.”
"Bir iki kuantum sıçrayış yapayım da başlarım.”
"Dur bi antik piramit inşa edeyim de beynim açılsın."
“Dur birkaç ışık yılı uyuyayım da kendime geleyim. (şüpheli)”
Freelancer’lar, evden çalışanlar bu söylediklerimi çok iyi anlayacak.
Kısaca, kendini moladan mahrum etme ama 2 saat boyunca da mola verme. Denge!
Sınır koy
Evden çalışmak, çalışmadığın anlamına gelmez. Herkes gibi seninde işlerini bitirip dinlenmeye ihtiyacın var.
Bu yüzden iş-yaşam dengeni korumayı önemse:
Çalışma saatlerin içerisinde yalnızca mesajla iletişim kabul et. (işle ilgili olmayanları sonra cevapla)
Çalışma alanına müdahale edilmesine izin verme.
Çalışma saatlerinde gelen buluşma tekliflerini reddet.
Mola sırasında işe bakma, işle ilgili mesajları yanıtlama.
İş e-postası bildirimlerini çalışma saatleriyle sınırla.
Ayrıca kabul ediyorum, mükemmel bir iş-yaşam dengesi herkes için mümkün değil. Freelancer ya da evden çalışan olduysan avantajların yanı sıra dezavantajları da kabul etmek zorundasın.
Bazen hiç istemesek bile kendimizi her an çalışıyormuş gibi hissedebiliriz. Fakat bu dengeyi sağlamak için yukarıda sıraladıklarımdan birkaçını uygulamak, huzurlu ve üretken olmanı sağlayacak.
Özetle
Evden çalışırken dikkat dağıtıcı birçok unsur var. Pek çoğunu paylaştık ve çözüm önerileri sunduk. Bu öneriler umarım işine yarar. Peki senin aklına gelenler hangileri? Dilersen bizimle paylaş!
Son olarak buradan çıkarman gereken bir ders ise şu: hepimiz aynı durumların içinden geçiyoruz ve mücadelelerimiz benzer. Sen de bunları uygulayarak daha huzurlu ve odaklı çalışma saatleri inşa edebilirsin.
İçerik hoşuna gittiyse bize geri bildirim vermeyi ve gelecekteki içerikler için takip etmeyi unutma!
Commentaires