Zaman yönetimi dediğimiz popüler bir konu var. Ama aslında zaman yönetiminin enerji yönetimine hizmet ettiğine inananlardanım.
Çoğu zaman göz ardı edilse de zamanın değil enerjinin yönetilmesinin önemini fark etme zamanı geldi. Evet, doğru işleri doğru zamanda yapmak önemli, ancak bu işleri yapmak için gerekli olan enerjiyi nasıl yönettiğiniz daha da önemli. Enerjiniz olursa zaman yönetimi de otomatik olarak kolaylaşacak.
Özellikle uzaktan çalışanlar için, evde ya da dijital göçebe olarak çalışmanın getirdiği farklı dinamiklerle başa çıkmak için enerjiyi doğru şekilde yönetmek kritik bir beceri.
Enerjinizi doğru yöneterek, daha verimli, odaklanmış ve dengeli bir çalışma hayatı sürdürebileceksiniz. Beraber keşfetmeye başlayalım.
Enerji Yönetimi Neden Önemli?
Bir ara çok meşhur olmuş bir laf vardı: Tükenmişlik sendromu.
Bu konuda çok şakalar yapılsa da gerçekten önemli bir konu. Çevrenizde - ve belki sen - “bir şey yapasım yok” diyen çok kişi olabilir. Genel olarak mod düşüklüğü bence çok fazla kişinin sancısı.
Burada yaşanan şey, enerjinin olandan fazlasını harcamak ve enerjiyi yenileme yollarını bilmemek veya uygulamamak diye özetlenebilir.
Sürekli yapacak bir şeyler var. Ama bir durup derin bir nefes alacak vakti bile zor buluyoruz. Bu durumda da enerjimiz yetersiz kalıyor - ne yapsın!
Halbuki enerji, üretkenliğimizi, motivasyonumuzu ve odaklanmamızı etkileyen temel faktör. “Hayatım iyi gidiyor” hissini veren şeyin, yapılması gerekenler tamamlandığında hala enerjimizin kalıp kalmadığına bağlı olduğuna inanıyorum. Bu yüzden de enerjiyi yönetmeyi çok değerli buluyorum.
Enerjiyi Yönetmek için Pratik Stratejiler
Ortaya bir laf atıp kaçmak olmaz. Enerjiyi nasıl yönetebileceğimizi de konuşalım.
Sabah Rutini Oluşturmak
Sabah saatlerinde ne yaptığımız, günün tamamını etkiliyor. Sabah düşük bir moddaysak yükseltmek çok zor olabiliyor. O yüzden de sabah uyandığımız anda modumuzu yükseltmek için kolları sıvamak gerekiyor.
Rutin oluşturmak, yapabileceğimiz en iyi şey. Bunu sürdürülebilir şekilde yapmak için gerçekçi hedefler koymakta fayda var. Örneğin, her sabah bir saat yürüyüş yaparak güne başlamak, bir çoğumuzun zorlasak üç gün sürdürebileceği bir rutin.
Bunun yerine
her sabah duş almak,
5-10 dakikalık bir ısınma ve esneme pratiği,
iyi bir kahvaltı (ki iyi kahvaltı ağır ve çok yemek değil, hafif ve sağlıklı beslenmek. Çünkü saat 11’den önce sindirim sistemi çok güçlü çalışmaz. Ağır yiyecekleri 11 ile 14 arasında yemek gerekir.)
iyi hissettirecek bir şarkıyla dans etmek, uzaklara bakmak, gözlerini kapatıp oturmak.
Yani rutini yoğunlukta aramak yerine, hafif başlangıçlar iyi olabilir.
Ama yok ben çok motive biriyim dersen her sabah bir saat yoga yapmanın faydası saymakla bitmez.
Düzenli Mola Vermek
Mola vermek, aslında çoğumuzun iyi bilmediği bir beceri. Örneğin ben, mola verdiğim zaman yapmam gereken başka şeylere kayabiliyorum. Yine de aynı şeyi aralıksız yapmaktan iyi olsa da mola anlarında gerçekten bir “ohh” çekecek sakinlik veya bedensel hareket süper olur.
Verdiğimiz mola süreleri bir kayıp değil; tekrar işe döndüğümüz zaman tam gaz çalışmayı sağlayan yakıt yüklemesi.
Okullarda 50 dakikada bir verilen teneffüs gibi, bizim de 50 dakika ya da belirleyeceğimiz belli bir blok çalışma süresini takiben 10 dakikalık molalar vermemiz yeterli. Öğlenleri de koşturarak yemek yiyip geri dönmek yerine biraz daha uzun bir ara vermek enerji yönetimi için şahane olur.
Dipnot: Gecelere kadar çalışmaktan bahsetmiyorum bile. Ben bunu bir yıldan fazla yaptığım zaman ağır bir depresyona girmiştim. Yine de sen bilirsin :)
Öncelik Belirlemek ve Odaklanmak
Uzaktan çalışma araçlarını kullanarak görevlerini listeleyebilirsin. Böylece önünde tüm yapacakların görünür olacak. Bu görüntü korkutucu da olabilir. O yüzden hemen arkasından öncelik belirlemeye geç.
Bahsettiğim araçları kullanarak önceliklendirmeyi basitçe yapabilirsin. Önceliklerin belli olduğunda, bir görevden öbürüne dağılman da gerekmeyecek. Yapılacak iş belli, sırası belli. Bu da çok daha kolay odaklanma demek. Ayrıca enerjini gereksiz ya da acil olmayan işler için de harcamamış olacaksın.
Bu konuda şundan da bahsetmek isterim: Biz aynı anda çok iş yapmayı güzelleyen bir gelenekten geliyoruz. Ama bu bizi çok yoruyor. İşleri sırayla yapmanın çok daha doğru bir yol olduğunu düşünüyorum.
Böylece görevleri tık tık listenden çıkarırken keyifle enerjinin geri şarj oluşunu izleyebilirsin.
Daha önce Dikkati Toplama Teknikleri hakkında yazmıştık. O yazıya da göz atabilirsin.
Egzersiz ve Aktivite
Beden ve zihin birlikte çalışır. Bedenen yorgun bir haldeyken enerji dolu olmayı beklemek tuhaf olur.
Diğer yandan yorgun olmayı beklemeden sürekli olarak enerjiyi yükseltecek faaliyetlere ihtiyaç var. Çünkü enerjiyi sürekli kullanıyoruz ve ne yazık ki bu meret otomatik dolmuyor. Çaba göstermek gerekiyor.
Genellikle önerilen haftada en az 2 ya da 3 kez spor, yoga, dans gibi bedeni hareket ettiren pratikler yap. Haftada 3 saatlik bir fiziksel aktivite, tüm haftanın zihinsel ve duygusal enerjisini yeterli seviyeye çıkarabilir.
Disiplinse bu işin özü. Onu can sıkıcı bir şey gibi görmek yerine makul disiplin modelleri oluşturmaya bakmalı.
Velhasıl kelam
Enerjini doğru yerlere yönlendirmeyi ve kendini yeniden şarj etmeyi öğrendiğinde enerjini yönetmeyi de öğrenmiş oluyorsun.
Enerjini doğru yöneterek, daha verimli, odaklanmış ve dengeli bir çalışma hayatı sürdürebilirsin.
İş özelinde değil ama genel olarak enerjinin ne olduğu ve nasıl çalıştığıyla ilgili farklı bir pencere istersen James Redfield’in Dokuz Kehanet kitabını aşkla öneririm.
Uzaktan çalışmayla ilgili yazılarımız ilgini çekiyorsa takipte kal!
Comments