Uzaktan çalışmak ve ofisten çalışmak çok farklı iki konsept. Uzaktan çalışmanın ihtiyaçları çok daha keskin ve kendine has. Bu nedenle ofis dışına taşındığın anda kullandığın araçları da değiştirmen gerekecek. Uzaktan çalışma araçları burada devreye giriyor.
Şunu söyleyerek başlayalım: ihtiyacına yönelik en doğru uygulamaları zamanla keşfedersin. Yine de potansiyeli olan araçları ve uygulamaları bilirsen, ihtiyaç anında hemen deneyebilirsin.
Uzaktan çalışma araçları ve uygulamaları
İletişim araçları
Kesintisiz ve etkili iletişim, uzaktan çalışırken en çok ihtiyaç duyulan, işlerin doğru ilerlemesini sağlayan şeylerden biri. Bunun için yararlanabileceğin bazı uygulamalara göz atalım:
Google Meet, Zoom, Microsoft Teams:
Artık bu üçlüyü duymayan kalmadı sanırım ama yine de bahsetmeden olmaz. Eğer canlı toplantılara ihtiyaç duyuyorsan bu uygulamaların telefonunda hazır olması gerekiyor. Video konferanslar, ekran paylaşımları ve etkileşimli toplantılar için idealler.
Toplantılar dışında ekip arkadaşlarınla hızlı sohbetler ve dosya paylaşımları için de Zoom ve Teams’i tercih tercih edebilirsin.
Müşterilerin toplantı tercihlerini ya da son dakiki aksaklıklarını düşünürsek bu uygulamalarının her birinde açık birer hesabının bulunması faydalı olur. Açık hesap derken premium hesapları kastetmiyorum. Sadece hesabın olup olmadığı sorulduğunda ya da biliyor musun dendiğinde ‘evet’ diyecek kadarı yeterli.
Slack:
Anlık iletişim, özel kanallar ve entegrasyonlarla dolu olan Slack, ekip içi iş birliğinde elini güçlendirecek. Uzaktan çalışan ekiplerin ihtiyaç duyduğu hemen her şeyi sunuyor diyebiliriz. Biz PUN Content’te uzun zamandır kullanıyoruz. Çok memnunuz.
Özellikle kişisel sohbetlerinle iş sohbetlerini ayırmak istiyorsan Slack’i iş mesajlaşmaların için tercih edebilirsin. Ben şahsen WhatsApp’ı iş kullanmayı zorunda değilsem tercih etmiyorum ve benim imdadıma Slack yetişiyor. Üstelik ücretsiz.
Proje yönetimi ve iş birliği
Özellikle bir ekiple birlikte uzaktan çalışmak zaman zaman zorlayıcı olabiliyor. İşlerin takibi, iş bölümü gibi konularda sorun yaşamamak için aşağıdaki uygulamara göz atabilirsin:
Trello:
Projelerini renkli kartlarla yönetmeyi sevenlerdensen, Trello senin için biçilmiş kaftan. Görsel görev yönetimiyle işleri düzenlemen Trello ile çok kolay olur.
İster bireysel işlerini ister ekip çalışmalarını yönetmek olsun, Trello ile görevleri düzenlemek çok basit.
Asana:
Projeleri planlamak, görevleri atamak ve ekip içinde iş birliği yapmak için Asana’yı düşünebilirsin. Asana, uzaktan çalışanların iş birliği ve proje yönetimini kolaylaştıran bulut tabanlı bir uygulama.
Kullanıcılar; görevleri organize etme, takvimleri paylaşma, dosya ekleriyle çalışma ve ekip üyeleriyle iletişim kurma gibi işlevlere erişebilirler.
Jira:
Eğer yazılım projeleriyle uğraşıyorsan, Jira’ya şans verebilirsin. Gelişmiş raporlama ve hata takibi gibi özellikleriyle büyük projeleri kolayca yönetmeni sağlıyor.
Jira, uzaktan çalışanların proje yönetimini ve takibini kolaylaştıran bir platform. Kullanıcılar, görevleri planlama, takip etme, önceliklendirme ve ekip içinde iş birliği yapabiliyor.
Notion:
Benim en sevdiğim. Açık konuşayım, tasarım ve tarz olarak cool bulduğum için Notion’a çekiliyor olabilirim ama kullanmayı en çok sevdiğim araçlardan biri.
Aynı yerden çok fazla şeyi yapabiliyor olmak en iyi yanı. Kullanıcılar, esnek içerik oluşturma, görevleri planlama, takım notlarını paylaşma ve iş süreçlerini organize etme imkanına sahip.
Miro:
Miro, online beyaz tahta ve iş birliği platformu. Ekipler, beyaz tahta üzerinde fikirlerini paylaşabilir, akış diyagramları çizebilir ve iş süreçlerini görselleştirebilirler.
Biz metin yazarlığı tarafında, müşterilerimizin tasarımları üzerine metin çalışacağımız zaman sık sık Miro linki alıyoruz. En azından varlığını bilmek, müşterileri adaylarını seninle çalışmak konusunda ikna etmene yardımcı olabilir ;)
Wrike:
Wrike, proje yönetimi, görev takibi ve iş birliği için kullanılıyor. Gantt şemaları, görev listeleri ve raporlama özellikleri içeriyor. Kullanıcı arayüzü ile kalbimi çaldı.
Ama şu an için Trello bize yetiyor ve bu 2 GB limitiyle kısa süre sonra ücretli versiyona geçmemizi gerektireceği için detaylı denemedim. Daha kapsamlı bir şeye ihtiyaç olduğunda şans verilebileceğini düşünüyorum.
Doküman paylaşımı ve ekip çalışması
Google Drive:
Dokümanları çevrimiçi paylaşmak, düzenlemek ve iş birliği yapmak için Google Drive bir numaralı araçlardan. Yalnız kendi düzenin ya da ekip çalışmaları için değil aynı zamanda müşterilerle dosya paylaşımı için de tercih edebileceğin temel yardımcılardan biri.
Hala Word dokümanı olarak belge gönderenler var. Ama Drive kullanmanın avantajları bence bu alışkanlığı bitirmeye başladı. Ben Drive kullanımının kesinlikle artacağını düşünüyorum.
Bunun çok geçerli sebepleri var:
Alıcının dokümanı bilgisayarına indirmesi gerekmiyor.
Ekip ya da müşteri/çalışan birlikte aynı doküman üzerinde çalışabiliyor.
Yorumlar ve öneri modu gibi özellikleri sayesinde dokümanlarda düzenleme yapmak çok pratik.
Dosyalama ve dosya paylaşımı çok kolay.
Microsoft OneDrive:
Ben hiç kullanmadım ama böyle bir şeyin varlığından da haberdar olalım :)
Dropbox:
Dropbox, dosya paylaşımı ve bulut depolama hizmetleri sunan bir uygulama. Uzaktan çalışan ekipler, dokümanları güvenli bir şekilde paylaşabilir ve eşzamanlı olarak düzenleyebilirler.
Uzun zamandır kullanmadım ama hala aktif olarak kullanıldığını biliyorum. Bu yazıyı hazırlarken web sitelerine baktım. Çok geliştirmişler gibi görünüyor ve 2 GB’a kadar paylaşım ve depolama ücretsizmiş.
Özellikle videolar üzerinde ortak çalışıyorsanız bir şans verilebilir diye anlıyorum.
Görev ve zaman yönetimi
Konu, uzaktan çalışma ve görev ve zaman yönetimi olduğunda yardımcı uygulamalar daha da önemli hale geliyor. Özellikle sürkeli evden çalışıyorsan bu tarz uygulamalar dikkatini toplayıp zamanını iyi yönetmen için altın değerinde.
Todoist:
Günlük işleri düzenlemek ve önceliklendirmek istiyorsan Todoist sana kendi kişisel asistanını sunuyor. Kağıt kalemle liste yapma insanı değilsen Todoist bence çok iyi. Çünkü çok sade ve amaç odaklı. Telefonunda ve bilgisayarında senkronize olarak çalışabiliyor.
RescueTime:
Hangi uygulamaya ne kadar zaman harcadığını öğrenmek ve zamanını daha iyi yönetmek istiyorsan, RescueTime’ı deneyebilirsin. Dikkatini dağıtan etkenleri görerek ona göre hareket etmene yardımcı olur. Özellikle saat hesabıyla çalışanlar sevebilir.
Güvenlik
LastPass, 1Password:
Parolaları hatırlamakla uğraşmak istemiyorsan LastPass ve 1Password senin için güvenli çözümler sunuyor. Üstelik her ikisi de bulut tabanlı.
Bitdefender, Malwarebytes:
Uzaktan çalışırken (özellikle bir kuruma bağlı değilsen) kurumların çalışanlarına sunduğu siber güvenlikten mahrum kalabilirsin.
Bilgisayarını kötü yazılımlardan korumak için Bitdefender ve Malwarebytes senin güvencen olabilir. Bu güvenlik yazılımları sayesinde işini güvenle yapmaya devam edebilirsin.
Uzaktan masaüstü erişimi
TeamViewer, AnyDesk:
Uzaktan masaüstü bağlantısıyla ekip arkadaşlarınla sorunları hızlıca çözmek istiyorsan TeamViewer ve AnyDesk gayet iş gören uygulamalar.
Bu uygulamalar, iki bilgisayarı birbirine bağlar ve bir diğerinin ekranına yansıtarak cihaz üzerinde tam kontrol sunar. Böylece iyi bildiğin bir şeyi başkasına tarif etmekle uğraşmadan karşı tarafın bilgisayarını kullanarak işi halledebilirsin.
Eğitim ve gelişim
Udemy, Coursera, LinkedIn Learning:
Uzaktan çalışırken kendini geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek istiyorsan, bu platformlar sana geniş bir kurs seçeneği sunuyor.
Tabii ki bunlar yalnızca örnek olarak sunduklarım. İnternetin uçsuz bucaksız kaynakları arasında, kariyerin için tam da ihtiyacın olan kursları bulabilirsin. Ben son zamanlarda daha çok LinkedIn Learning’i epey kullandım.
Ayrıca biz de Work Freely olarak Türkçe eğitimleri artırmak için online eğitimlere en kısa zamanda başlıyoruz. Bizi takipte kal, ilk eğitimlere özel çok seveceğin kampanyalarımız olacak.
Bu araçlar, uzaktan çalışma hayatını daha da kolaylaştırmak ve işini keyifli hale getirmek için burada. Senin ihtiyaçlarına en uygun olanları seç ve iş süreçlerini optimize etmeye başla. Soruların için bana yaz.
Comments